Перевод: со всех языков на турецкий

с турецкого на все языки

birine bir iş sağlamak

См. также в других словарях:

  • yöneltmek — i, e 1) Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek 2) Birine veya bir şeye doğru bakmak Bakışlarını ona yöneltti. 3) Birine bir şey söylemek, tevcih etmek Yine ünlü kişiler çeşitli konularda konuşur, ardından… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaptırmak — i, e 1) Bir şeyin ele geçirilmesine, kapılmasına yol açmak 2) Vücudun herhangi bir organı, bir kaza sonucunda makine tarafından ezilmek veya koparılmak 3) mec. Yanlış bir davranış sonucu birine uygun imkânı sağlamak, fırsat vermek 4) mec. Elinden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • soğutmak — i 1) Soğumasını sağlamak, soğumasına sebep olmak Suyu soğutmak. 2) den, mec. Herhangi bir durum, kişi, olay; birine, bir yere veya bir şeye karşı duyulan sevgi ve ilginin yok olmasına yol açmak Fakat kız kardeşiyle annesinin iki ay ara ile ölmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havale göndermek (veya yollamak) — postane, banka vb. aracılığıyla birine para ödenmesini sağlamak Posta ile beş milyon liralık bir havale gönderdim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muhtaç etmek — (birine) birini, gereksinim duyduğu bir şeyi başkasından sağlamak zorunda bırakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • iltifat — is., Ar. iltifāt 1) Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı. M. Yesari 2) İlgi gösterme, rağbet etme Kime iltifat dozunu artırırsa o gerçekten de… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • koymak — i, e, ar 1) Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek Öteki elini doktorun omzuna koydu. S. F. Abasıyanık 2) Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak Bu işe kimi koyacağız? 3) Bırakmak İçeri kimseyi koymuyorlar. 4) Katmak,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aldatmak — i 1) Beklenmedik bir davranışla yanıltmak Genç kızı aldatmak için dil dökmeye başlamıştır. P. Safa 2) Karşısındakinin dikkatsizliğinden, ilgisizliğinden yararlanarak onun üzerinden kazanç sağlamak Üç defadır bu yezit beni aldatıyor. B. Felek 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzatmak — nsz 1) Uzamasına sebep olmak, uzamasını sağlamak Saç uzatmak. Tırnak uzatmak. 2) i Başı, kolları veya bacakları bir yere yöneltmek Koğuşun açık duran kapısından hastalar başlarını uzatıp koridordakilere, yerde duran sedyeye bakıyorlar. M. Ş.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»